Türkiye’de yılda yaklaşık 9.000 kişi obezite ameliyatı oluyor!

Kilosu 78 olmasına rağmen mide küçültme ameliyatı olan ve sonra enfeksiyon kaparak 36 yaşında hayata veda eden Özge Şeker, estetik amaçlı operasyonları tartışmaya açtı. Kamu hastanelerinde mide küçültme ameliyatları için vücut kitle indeksinin 40 ve üzeri olması gerekiyor Özel hastanelerde ise vücut kitle endeksi 30’un üstünde olan kişilere ameliyat olabilecekleri söyleniyor ve telefonla pazarlık yapılıyor. Kilosu 78 olmasına rağmen mide küçültme ameliyatı olan ve sonra enfeksiyon kaparak 36 yaşında hayata veda eden Özge Şeker, estetik amaçlı operasyonları tartışmaya açtı. Türkiye’deki kadınların %20,9’u erkeklerin ise %13,7’si obez Dünya sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ediyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı kamu hastanelerinde yapılacak mide küçültme ameliyatları için vücut kitle indeksinin 40 ve üzeri olması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise, yan hastalığı bulunan kişilerin vücut kitle indeksi en az 35, yan hastalığı bulunmaya kişilerde ise bu değer 40 ile sınırlandırılıyor. Obezite git gide yayılırken arama motorlarına mide küçültme ameliyatı yazdığımızda birçok reklam karşımıza çıkıyor. Bazı cerrah ve hastaneler de, bu ameliyatları birkaç dakikalık telefon görüşmesinin ardından yapılıp yapılamayacağını söylüyor. Reklamlarda çıkan numaraları aradığımızda telefonu açan doktor veya asistanları vücut kitle indeksi 30’un üstünde olan kişilerin ameliyat olabileceklerini söylüyor. Sınırımız 30 Gaziosmanpaşa’da özel bir hastanede C.O adlı bir cerrahın asistanı olarak görev yaptığını ve isminin A.G olduğunu söyleyen kişiye boyumuzun 172cm, kilomuzun 114 ve yaşımızın da 37 olduğunu söylüyoruz. Vücut kitle indeksimizin 38.5 çıktığını ve ameliyat olmak istediğimizi söylüyoruz. Doktor asistanı, 30’un üstünde mide küçültme ameliyatı olabiliyorsunuz. 38 de gayet uygun. 36 kilo fazlanız var, diyor. Ameliyat için vücut kitle indeksinin en az 40 olması gerekip gerekmediğini sorduğumuz kişi, Öyle bir durum söz konusu değil. Yaşınız müsait. Kronik bir rahatsızlığınız yoksa ameliyat olmanızda hiçbir sakınca yok. İşlem zaten yarım saat kadar sürüyor. Ücreti 12.500₺. Ameliyattan sonra üç günde normal hayatınıza dönebileceksiniz. Doktorumuz da bu işin üstadı. 9 ayda 266 vakaya baktı, diye konuşuyor. Tüp yerine balon İzmir Karşıyaka’da obezite ameliyatları gerçekleştiren T.E adlı bir doktorun asistanı ise önce boyumuzu ve kilomuzu soruyor. Boyumuzun 170 santim kilomuzun ise 90 olduğunu söylediğimiz kişi, daha önce spor ve diyet yapıp yapmadığımızı soruyor. Vücut kitle İndeksiniz 31 çıkıyor. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa ameliyat olabilirsiniz. Bizim sınırımız 30. Bu ameliyatın ücreti 16 bin ₺ diyor. Avcılar’da özel bir hastanede genel cerrahi uzmanı E.O.Y ise, Ameliyat için sınır vücut kitle endeksi 40. Sizinki 33. Size ameliyat olmaz. İsterseniz balon ameliyatı yapalım. Bu operasyonla midenize bir balon koyuyoruz. Bu balonlar ayarlanabiliyor, diyor. Uçana kaçana ameliyat yapmaya çalışıyorlar Bazı cerrahların: Tüp mide ameliyatıyla her şeye son, diyerek bu işin reklamını yapmaya başladıklarını dile getiren Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik, şöyle konuştu: Mide küçültme ameliyatı göreceli olarak daha basit olduğu için bazı cerrah arkadaşlarımız tarafından her şeye sonmuş gibi lanse ediliyor ama bu doğru değil. Uçana kaçana mide ameliyatı yapmaya çalışan cerrahlar var. Şeker hastalarına da tüp mide ameliyatıyla diyabete son diye tanıtımlar yapmaya başladılar. Bu doğru değil. Tüp mide ameliyatı düşünüldüğü kadar etkili bir ameliyat da değil. Tüp mide ameliyatlarının uzun dönemdeki sonuçları da o kadar etkili değil. Bu insanlar birkaç yıl iyi gidiyorlar. Daha sonra verilen kiloları geri almaya başlıyorlar. Bir yılda 15 bin mide ameliyatı! Türk Obezite Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Taşkın da Türkiye’de yılda yaklaşık 15 bin mide küçültme ameliyatı yapıldığını belirterek, Bu rakamın içine şeker ameliyatları ve diğer operasyonlar da dahil. Dünyada mide küçültme ameliyatlarında ölüm oranı %o 1 olarak telaffuz edilirken Türkiye’de bu oran %o 5’lere kadar yükselmiş durumda, dedi. İl Sağlık Müdürlüğü inceleme başlattı Özge Şeker’i ölüme götüren ameliyatı yapan Op. Dr. Hasan Erdem, Adli tıp raporu gelmeden açıklama yapmayacak. Erdem’in çalıştığı Medical Park Bahçelievler Hastanesi yetkilileri ise, ölümün resmi makamlarca araştırıldığını ve gerekli raporlar tamamlandıktan sonra açıklama yapacaklarını ifade etmişti. İl Sağlık Müdürlüğü de ölüme dair inceleme başlatmıştı.

Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı,

Türkiye’de obezite cerrahisi olarak yılda yaklaşık 8 ile 10 bin hasta ameliyat ediyoruz. Bunun 8-9 bini tüp mide ameliyatı şeklinde cereyan ediyor. Bu konuda Avrupa ve ABD ile paralel hareket ediyoruz, dedi.

Mihmanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada obezitenin estetik bir sorundan ziyade ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Kişinin obezite olup olmadığını vücut kitle endeksinden öğrendiklerini belirten Mihmanlı, şöyle konuştu:

Vücut kitle endeksi 24-25 olan idealdir. 30’un üzerinde çıktığında biz buna şişman diyoruz. 35’in üstüne çıktığında fiziki şişmanlıktan bahsediyoruz. 40’ın üzerine çıktığı zaman da morbid obezite yani ölümcül obezite diyoruz. Bu rakam 50’nin üzerine çıkarsa süper morbid obezite diyoruz. Dolayısıyla bu hastalarımızda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor.

Mihmanlı, cerrahi operasyon yaptıkları hastaların vücut kitle endeksinin 40’ın üzerinde olduğunu belirterek,

40’ın altında olanlara spor, diyet öneriyoruz. Eğer vücut kitle endeksi 35 ile 40 arasındaysa ve başka bir hastalık da varsa yine ameliyat ediyoruz. Mesela tansiyon hastalığı, kalp rahatsızlığı, diz ağrısı, horlama, nefes alma problemi varsa yine bunları ameliyatla düzeltiyoruz. Bu şikayetler yoksa sadece vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olanları ameliyat ediyoruz, dedi.

%90 mide küçültme ameliyatı yapıyoruz

Son yıllarda ‘tüp mide’ adı verilen ameliyatın daha fazla tercih edildiğine dikkati çeken Mihmanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Halk arasında ‘tüp mide’ adı verilen bizim tıpta ‘sleeve gastrektomi‘ dediğimiz ameliyat şöyle gerçekleşiyor; midenin %90-95’lik bölümünü çıkartıyoruz hastaya kısıtlayıcı bir mide hacmi bırakıyoruz. Hasta, 50-60 gram yediği zaman doyacak hale geliyor. Böylelikle hasta zaman içerisinde -bir yıl kadar sürebiliyor bu- vücut ağırlığının %50-60’ını kaybediyor. Daha sağlıklı, daha dinamik ve daha mutlu hale geliyor. Obezite hastalarında, diz ağrıları, şeker hastalığı ve tansiyon hastalığı ciddi problem oluşturuyor. Diğer taraftan bu durum ciddi bir ekonomik kayba yol açıyor. Şu anda Türkiye’de %90 mide küçültme ameliyatı yapıyoruz.”

Obezite cerrahisi konusunda Türkiye’nin Avrupa ve ABD ile paralel hareket ettiğini anlatan Prof. Dr. Mihmanlı, şunları kaydetti:

Türkiye’de obezite cerrahisi olarak yaklaşık yılda 8 – 10 bin hasta ameliyat ediyoruz. Bunun 8-9 bini tüp mide ameliyatı şeklinde cereyan ediyor. Bu konuda Avrupa ve ABD ile paralel hareket ediyoruz. Obezite sıklığı ABD’de bizden daha fazla. Avrupa’da ise bizden biraz daha az. Ama bütün dünya için bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Batılı dünya nüfusunun %30’u şişman. Türkiye’de erkeklerin %30’u, kadınların ise %40’ı şişman. Fakat bu morbid, ölümcül obezite dediğimiz kadınlarda %25, erkeklerde %20. Bu çok ciddi bir rakam. Biz bunları dışarıda görmüyoruz. Çünkü bunlar sokağa pek çıkmıyorlar, hayatın içinde fazla görmüyoruz.

Özel sağlık sigortaları obezite ameliyatlarını karşılamalı

Obezite ameliyatının devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini dile getiren Mihmanlı, Türkiye’de özel sağlık sigortalarının bu ameliyatı karşılamamasını eleştirdi.

Mehmet Mihmanlı,

Avrupa ve ABD’de özel sağlık sigortaları obezite ameliyatlarını karşılıyor ama Türkiye’deki sigortalar karşılamıyor. Özel sağlık sigortaları, obeziteyi bir hastalık olarak değil bir estetik problemi olarak görüyor. SGK bu ameliyatların masrafını karşılıyor. SGK ile anlaşmalı özel hastaneler de cüzi miktarını karşılıyor. Devlet hastaneleri fark almadan karşılıyor tümünü. En büyük sıkıntılardan biri sigorta şirketlerinin bunu kapsam dışına alması, ifadelerini kullandı.

Mihmanlı, obezite ameliyatlarının tecrübeli hekimlerce yapılması gerektiğini vurgulayarak,

Yoksa ameliyatlardan sonra hastalarda sıkıntılar oluşabilir ve obezite hastası olan diğer insanların da bu ameliyatlardan kaçınmasına sebep olabilir, dedi.

Obezite konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Mihmanlı, “çöp gıda” denilen hamburger, mayonez gibi yiyeceklerin terk edilmesi gerektiğini söyledi.

Gıda değeri düşük, kalori değeri yüksek besinlerin şişmanlığa yol açtığına dikkati çeken Prof. Dr. Mihmanlı, şöyle konuştu:

Üst sınıf grubunda olan insanların, sedanter hayat dediğimiz, asansöre binme, arabayla işe gitme, yürüyüş yapmama, “çöp gıda” ile beslenmeden dolayı obeziteye yakalanma riski var. Beslenme bozukluğu çok etkileyici. Alt sınıf grubunda olan insanların obezite olmasını ise karbonhidrat ağırlıklı ekmek, makarna, patates gibi gıdalar tüketmesine bağlıyoruz. Bu tarz yiyecekler çabucak kana karıştığı için çabuk acıkma hissi oluşuyor ve daha fazla yemek yeme ihtiyacı ortaya çıkıyor. Dengeli olsa, et, protein ve salata olsa şişmanlık olmaz. Dengeli ve az yememiz gerekiyor. Peygamberimiz, midenin üçte birini yemekle, üçte birini suyla ve üçte birini de havayla doldurun diyor. Biz midenin tamamını dolduruyoruz. Önemli risk faktörlerinden biri hızlı yemek yemedir, ayakta ve atıştırma şeklinde yemek yemedir. Doygunluk hissi gelmeden mideye çok fazla gıda veriyoruz. Eğer yavaş ve sindire sindire yemek yersek yemeğin ortasında doygunluk hissi gelecek ve daha az yemek yiyeceğiz.

Obezite meselesi, bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmeli

Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı, obezite ile mücadele etmek için bütün mahallelere park ve yürüyüş alanları yapılması gerektiğini,dengeli beslenmenin çok önemli olduğunu vurgulayarak,

Obezite meselesi, bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmeli. Obezitenin estetik bir problem olmadığını sürekli vurgulamalıyız. Obezite bir estetik problem değildir, ciddi bir sağlık sorunudur. Televizyonlar, basın ve okullar bu konuda halkı aydınlatmalıdır. Eğitim ve kamu spotlarıyla ciddi yatırımlar yapılmalı. Bu çöp gıda dediğimiz gıdaların satışı yasaklanmalı. Sigara muamelesi görmelidir bunlar, ifadelerini kullandı.

[toggle title=”Medi Magazin”]https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-turkiyede-yilda-yaklasik-9-bin-kisi-mide-kucultme-ameliyati-oluyor-11-681-76029.html[/toggle]

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir