GDS İzmir Bakırçay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Bakar, Lenfödem hastalığında doğru tanı konulmasının ve tedavisinin uzman Fizyoterapistler tarafından yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Dünya Lenfödem Farkındalık Günü kapsamında Lenfödem hastalığına dikkat çekmek için bir açıklama yapan Prof. Dr. Yeşim Bakar Lenfödem hastalığı ile ilgili bilgiler verdi.
Lenfödem proteinden zengin sıvının dokular arasında birikmesine bağlı ortaya çıkan kronik ödem durumudur. Bu sıvı normalde lenf damarları aracılığı ile dolaşıma geri dönmesi gerekirken, lenf sisteminin hasarlı olması sonucu dokuların arasında birikerek kişinin kolu, bacağı veya genital bölgesinde ödeme sebep olmaktadır. Lenfödem kanser tedavisi nedeniyle lenf sistemine yapılan müdahaleler (cerrahi, radyoterapi) sonucu açığa çıkabileceği gibi, lenf sisteminin doğuştan yetersiz gelişmesi nedeni ile çocukluk, ergenlik yada yetişkinlik döneminde de açığa çıkabilir. Toplumumuzda Lenfödem farkındalığı maalesef çok az. Lenfödem gerek sağlık profesyonelleri gerekse hastalar tarafından yeterince bilinmemektedir. Hastalarımız farklı branş hekimlerine başvurup yıllarca doğru tanı alamama nedeni ile zaman kaybetmektedirler. Lenfödem’in erken tanısı tedavisinin yönetimi açısından çok önem arz etmektedir. Erken tanı konulduğunda tedavideki başarı oranları oldukça yüksek oluyor.
Meme kanseri tedavisi sonrası her dört kadından birinde, rahim-yumurtalık veya prostat kanseri sonrası ise her iki kişiden birinde Lenfödem geliştiğini belirten Prof. Dr. Yeşim Bakar, Lenfödem’in belirtilerin ilgili kol veya bacakta ödem, ağrılık hissi, ciltte gerginlik dolgunluk hissi, hareket kısıtlılığı, cildin kuruması- sertleşmesi, kıyafet ve ayakkabının sıkması, enfeksiyon olduğunu ve bu durumun kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Lenfödem tedavisinin tanı konduktan sonra alanında uzman Fizyoterapistler tarafından yapılması gereken bir tedavi olduğunu belirten Prof. Dr. Yeşim BAKAR, tedavinin Manuel Lenf Drenajı, Kompresyon (Bandajlama), Cilt Bakımı ve Egzersizden oluştuğunu ve tüm dünyada tek geçerli altın standart tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi olarak adlandırılan bu yöntem şu anda literatürde Lenfödem tedavisinde altın standart olarak kabul edilmiştir. Bu tedavi ile amaç kişinin ilgili kol veya bacağının ödemini indirmek ve sonrasında kişinin kullanacağı bası giysisi-çorabı ile koruyarak tekrar şişmesini engellemektir. Lenfödem kronik bir rahatsızlıktır. Aynı şeker veya tansiyongibi. Nasıl kişi şekerini kontrol altına almak için günlük insülin iğnesi vuruluyorsa veya hipertansiyon için günlük ilaç alınıyorsa, Lenfödem için de ödem indikten sonra günlük olarak bası giysisini giyip, egzersizlerin yapılması gerekir. Ancak bu şeklide lenfödem kontrol altına alıp günlük yaşamı kolaylaştırmak mümkün olur.
Lenfödem hastalarının baskılanmış bağışıklık sistemi nedeni ile enfeksiyona çok açık olduklarını belirten Prof. Dr. Yeşim Bakar, klasik masaj, sıcak uygulama (hamam), sülük, hacamat, kol veya bacağa giydirilen basınçlı pompaların Lenfödem tedavisi için kesinlikle uygun olmadığını, aksi ne bu tarz uygulamaların Lenfödemi arttırıp daha kötü hale getirdiğini belirtti.
Lenfödemin vücut imajını bozması, yaşam kalitesi ve partner ilişkilerini olumsuz etkilemesi sonucu kişide ciddi bir psikososyal travma meydana gelmektedir. Bu nedenle sağlık profesyonelleri ve hastaların konu ile ilgili farkındalığının arttırılması sağlanarak erken müdahale edilmelidir. Hastalar Lenfödem tanısı aldıktan sonra vakit kaybetmeden alanda uzman bir Fizyoterapist tarafından tedaviye alınmalı ve Lenfödem ile ilgili doğru şekilde bilgilendirilmelidir.
[toggle title=”Medimagazin”]https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-turkiyede-lenfodeme-bakis-saglik-profesyonelleri-ve-hastalar-tarafindan-yeterince-bilinmiyor-11-681-80729.html[/toggle]
