Atanamayan diyetisyenin annesinden editörümüze mektup…

posta mektup

Sayın diyetisyenlerin sesini duyuran Gerçek Diyetisyenler Sitesi yetkilileri, öncelikle bu güzel site için size teşekkür ediyoruz.

Neden atamalarda kpps puanına bakılıyor da üniversite yerleştirmede örneğin hacettepeye 20 binle giren kişiyle 120 binle alan özel üniversitelere giren kişi aynı kategoriye konuluyor? Nasıl Hacettepe için yüksek sıralama isteniyorsa atamada da aynı sıra ve öncelik alınsın. Lütfen bu seslerini duyuralım çocukların… Onlar Hacettepe’de mesleğin en ince ayrıntısına kadar öğrenerek stajlarını tam anlamıyla yaparak bitiriyorlar. Ama yıllarca evde bekleyerek bilgileri çürüyor. Lütfen her bölüm için bu üniversiteye yerleşme önceliği dikkate alınsın. Rica ederim duyarsız kalmayın…

Bu mektup size ne hissettirdi, ne düşünüyorsunuz?

Bir cevap yazın…

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

11 Yorum

  1. Madem ki sınav yapılacaksa alan sınavı yapılsın. Hak edenler atansin. Neticede sağlık sozkonusu

  2. ben tamamen katılıyorum… Ama bu sorun nasıl çözülür derseniz, yine her zaman olduğu gibi topu TDD’ye atacağız. Hani bir ara oda kuruyorduk noldu o?

  3. farklı üniversitelerde beslenme ve diyetetik okuyup farklı hastanelerde klinik stajlar ve aynı zamanda kurum stajlarını tam anlamıyla yapan arkadaşlarımız da var mezun olduktan sonra kpss’den yüksek puan alıp özel sektörde çalışan arkadaşlarımız da var herkes iyi bir eğitimden geçiyor herkes kendini ve branşını geliştirme peşinde sadece Hacettepe Üniversitesi mezunları değil özel üniversitede tam burslu okuyan arkadaşlarımız da var sonuç olarak aynı temel eğitimi alıyoruz ve aynı stajlara çıkıyoruz Hacettepe Üniversitesinde okuyanda klinik staja çıkıyor özel üniversitede okuyanda herkesin emeğini göz önüne alarak konuşmamız gerekiyor.

    1. Kesinlikle düşüncelerine katılıyorum.👏🏻

  4. Yanlış yaklaşım üniversiteler arasında fark olmamalı zaten keşke alım sayısındaki azlığa değinseydi. Bu belli üniversitesite de okuyup bitiren diyetisyenlerin değil bütün diyetisyenlerin sorunu. Alım azlığı.

  5. Bizim mesleğimizde teorik alt yapıya hepimiz sahip olup, çoğumuz güzel yerlerde staj yaparak kendimizi geliştiriyoruz, sadece Hacettepe’den mezun olanlar “diyetisyen” ünvanına sahip olmuyor, aynı puanla aynı okula giren öğrenciler arasında bile çok farklar olabilirken bunu söylemek çok yanlış, hayat mücadelesi sadece okula girmekle bitmiyor, okul başarı ile iş hayatı dediğimiz pratikte uygulama çok farklı.

  6. Mesleğimiz için kanayan bir yaraya parmak basmış hanımefendi. Diyetetik’te de tıp ve diş hekimliğinde olduğu gibi taban puan uygulaması olmalı. 2010 yılında 516 puanla girdiğim bölümün özel bir üniversitede 185 (baraj) ile öğrenci alması kabul edilemez.

  7. Sadece hacettepedekiler mi diyetisyen? Hacettepe’de okuyan herkes mi çok iyi? Sınav günü belki travmatik bir olay yaşayıp sınavı kötü geçtiği için başka okulda okumak zorunda kalmış biri olamaz mı? KPSS’de emek verip 95 alanın emeğine yazık değil mi? Kuzguna yavrusu şahin görünür derlerdi de bu kadarını da ilk defa görüyorum. Belki maddi imkanı yoktu olduğu şehirde okudu. O çocuğun annesi de siz olabilirdiniz. Umarım egolarınızdan kurtulur ve bir an önce atanamayan binlerce diyetisyen için bir şeyler istemeye başlarsınız.

      1. 20 bin sıralama ile bölümü kazanıp her stajda kafa patlatan kişinin emeğine yazık değil mi asıl? Alan sınavı yapılmadığı için dağları bayırları ezberleyen kişiler atanıyor, hacettepe stajlarında kafa kaldıramazken diğer okullar stajlarda kpss çalışıyor böyle bi gerçek de var malesef. Ben kendimi geliştirdim ve alanıma hakimim diyen kişiler de emeğinin karşılığını sınavda almış olur böyle bi sınav olursa diye düşünüyorum. Bu konuda birlik sağlanmalı en azından

    1. 👏👏👏👏

Melek için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir